17 Kasım 2009 Salı

stardust



don't close your eyes
all the stars coming up tonight
they are light of the sky
for you..

14 Kasım 2009 Cumartesi



bugün bakıyorum senin yüzüne,gülümsüyorum.senin yüzünde mimiksiz duygulardan arınmış bir ifade.yılmıyorum,kafamı hafif sağa eğip anlamaya çalışıyorum,hala gülümsüyorum,sen hala boş bir suratla bakıyorsun."peki" diyorum içimden dönüyorum arkamı.sinirli değilim,sadece düşünüyorum neden bu kadar abartıyorsun diye?

oturuyoruz.izliyorum seni.sakinsin.yüzüme bakmıyorsun.bir kere yakalıyorum sadece,gülümsüyorum hemen ama yine aynı duygusuz suratla karşılıyorsun beni..

bu akşam düzeliriz belki.düzelelim lütfen.eğlenemiyorum ben,sen benimle öle olunca.benimle uğraşmayınca.kızdırmayınca.garip bir insanım bu konuda biliyorum ama öyle yani :)

8 Kasım 2009 Pazar

vizeler öncesi iç ses ve benlik çatışması



ben şimdi odamda oturmuş,ders çalışmıyorum.vizelere 1gün kalmış.ortalamam çok düşükmüş.hatta geçen yıl nerdeyse sınıfta kalıyomuşum falan,hiç biri beni gaza getirtip de şurda ezbenlemesi gereken (kesinlikle öğrenilmesi değil!çünkü sınavımız ezber çalışmalar üzerine olmakta) 64 sayfayı dişimi sıkıp da okutamıyo bile.bildiğin okuyamıyorum 2günden beri okuduğum sadece okuduğum sayfa sayısı 53.evet az kalmış :D
kafayı yemek üzereyim ya.hasta mıyım neyim?! hayır geçme notu falanda yok bildiğin çan sistemi bu.işte bu kısımda içimdeki ses devreye giriyo.

iç ses:ya bu daha vize.hem sen amerikadan geç geldin alışamamış adapte olamamış olabilirsin.kaldı ki bunun daha finali var,yaz okulu var.herkese ben yazın izmirdeyim diyen sen değil misin.işte tamam alırsın yazın kaldıklarını olur biter abartmaya gerek yok.

sonra yine ben oluyorum : ya delirdin heralde yazın hangi birini alıcan allah için?!!bu daha 1.dönem!kaldıki yaz okulundan sadece 3 ders alabiliyosun! stajla yazokulu kesişicek.yazın sıcağını düşün bide.versende şu dersleri dönem içinde yaza dersin kalmasa be akıllı kızımmm,çalışsan azcık!

iç ses:iyi be sanada bişey söylenmiyo.çok biliyosun.otur çalış o zaman.

asıl ben :ya ama tamam haklısında uuff bilemedimm..

iç ses : kendine öle "asıl ben" falan demekle olmaz canım.hemen bi ezmeler falan.sonuçta bnde senim tamam mıı.hıh.

ben:evet hakslısında farkındamısın senle gevezelik ederek zman kaybediyorumm.

iç ses : kapa bilgisayarını otur çalış.bari 64 e kadar gel,konular hakkında bi fikrin olsun diycem ama yorum sorulmuycağı için sana pek bi anlamı yok en az 7 kere daha o 64 sayfayı okursan evet canım bi 70-80 alırsın.okuma sayısına göre puan azalır artık hesapla sen :)hadi sana kolay gelsin ben yatar.

ben :ya ama .. ama.. ufffff.. deneyim bari bi kere daha çalışmayıı.heyyy duyuyomusunnn??düşük alırsam içim rahat etsin diye bağırıyorum sanaaaa.çalışıyorum diyoruummm.heeeeeeeyyyyyyyyyy...

28 Ekim 2009 Çarşamba




Romantikmiş yıldızlara bakarmış.


Romantikmiş istemeden vedalaşmış.


Romantikmiş rüyalarda yaşarmış.


Romantikmiş her filmde ağlarmış.

26 Ekim 2009 Pazartesi




nasıl bi güneşlenmek istiyorum anlatamam.havuz olur deniz olur fark etmez.uzanmak istiyorum havlunun üstünde.kıçıma taşlar batsada umrumda değil.ice tea şeftali içmek istiyorum bunalınca sıcaktan.su şakalarına karışmak istiyorum.deniz suyu yutmak istiyorum.gülmek gülmek gülmek istiyorum sesimin tonunu ayarlamadan insanları rahatsız edercesine :)

deniz yatağımda olsun istiyorum,biraz üstüne yatıp güneşlenim havuzun ortasında birazda oyun oynayalım onunla.acıkınca yiycek meyvemiz olsun buz gibi.güneş yağımız olsun mesela otel odasında unutulmamış.arkada bi yerde müzik çalsın şahane.arada kalkıp dans edim ben herkes bana deli gözüyle baksın,sonra ben onları hiç sallamayim ve bu çok hoşuma gitsin:)bi ara güneşlenirken böyle cayır cayır yanarken,akşamın serinliğini ve giyeceğim elbiseyi düşünim.

etrafımda ki insanlar mutlu olsun ben de mutlu olayım,hep yapıcak bişeylerimiz gülücek esprilerimiz olsun.bi de kumsalda yürürken çok güzel bi deniz kabuğu bulim,rengi şekli mükemmel olsun,benim olsun..

18 Eylül 2009 Cuma

işte bnm özetim


Wildwood da son 2 gün..

herşey bitiyor artık.son.

hiç bi son bukadar güzel bu kadar heycan verici bu kadar zor bu kadar karmaşık ama bu kadar mutlu olmamıştr sanırım.

şu hafta sonu zaten iş güç bavul toplama kalan 2-3 arkadaşla vedalaşma derken geçip gidicek.pazartesi sabahı kendimizi NY otobüsünde bulucaz,el sallıycaz bi kaç kişiye sonra birbirimize bakıp "bitti lan! gidiyoruz biz."diycez gülücez ama aslında hüzünlenicez biraz.kulaklıkları takıp pencere kenarına başımızı yaslayıp müzik dinlemeye karar vericez şans bu ya duygusal bi parça çalıcak kulaklarımızda,ve belki biz biraz daha hüzünlenicez sonra uykuya dalıcaz biraz,biraz uyanıcaz yolu seyredicez sonra biraz daha uyuycaz..sonra naz beni kolumdan dürtüp "Damiii geldik sanırım."diycek bakışları heycanlı ama tedirgin olucak,çünkü aklının bi köşesinde central parkta geçirilmesi gereken bi gece olucak.

bavullar... arkadaşlar... yollar...tanımadığımız insanlar... yorgunluk...NY.. central park..uykusuzluk.. hava alanıı.. uçak.. ve nihayet LA..


.

.

.

.

.

.

.....LA geçirilen 1 hafta.

.....NY geçirilen 1 hafta.

....5 ekim...türkiyeye uçuş.

....6ekim....istanbul.ışıl.istanbul ışıl istanbul ışıl.

eğlence huzur rahatlık temizlik oohh şahane zamanlar

....11ekim...izmir.biraz koşturmaca yorgunluk karmaşa ama en güzelinden:)

....tarihi henüz belirsiz olan adana aktarmalı 2 günlük bi isk yolculuğu...

...ev.......ev....ev....

3 Eylül 2009 Perşembe

bilmiyorum ki ne desem.nerelerden girsem konulara .aslında ne yazmak istediğimi bile bilmiyorumm zaten bilsemde fark etmiycek öle kelimeler bulucam ki sonra onları öle bi yanyana dizicem ki konu başka yerlere gelicek zaten başka bi şey demek isteyip aslında çok daha başka bişey dicem ben ve sonra buna kimse şaşırmıycak çünkü o BEN olucam :)

iki günden beri öyle kötü hissediyorum ki kendimi.kızıyorumda aslında kendime ."kızım başına kötü bişey mi geldi?" "yooo hiç bişey olmadı." madem bişey olmadı neden öle kötü hissediyorum kendimi bilemiyorum.düşünüyorum bulamıyorum çıldırıyorumm.yatakta debeleniyorum kendi kendime.yastığı başıma geçiriyorumm.çarşaf ayağıma dolanıyo itekliyorumm.üstüm başım açılıyoo üşüyorum,soğuk beni kendime getiriyo olucak ki bi toparlanma evresine giriyorum.önce üst baş düzeltilir sonra yastık yeniden kafanın altına konulur,sonra üstünde yatılan çarşaf bi şekilde eski haline getirilmeye çalışılır ama gelmez tabii :)sonra kedi gibi kıvrılıyorum,yan dönüyorum,dizlerim çekiyorum yukarı doğru,üstümde pike "Mmmmm" diye bi ses çıkartıp sanki az önce o debelenen çıldıran kadın ben değilmişim gibi rol yapıyorum dolaba duvara aynaya :)

insanın etrafında eğlenceli arkadaşlarının olması güzel,harika bişey ama işte aynı insan bi de o arkadaşlardan mümkünse birinin güvenebiliceği biri olmasını istiyo.ama mümkün değil o işte!aynı evde yaşadığından bu insanları çok iyi tanıdığını sanıyo insan ama aslında çok da iyi tanımıyo.üç ay bile olmadı biz tanışalı ama ben bu insanlarla her dakikamı birlikte geçiriyorum bu normal mi? tanımadığım bi insanla bi anda aynı yatağı aynı odayı paylaşıyorum.bunun neresi normal ki? bu beni üç ay önce hiç ama hiç rahatsız etmezken şuanda neden kafamda soru işaretleri oluşturuyo?bilmiyorum.bu soruları kendime soruyorum ama cevaplarını henüz bulmuş değilim.

5 Ekim!
nasıl bi gün olucak acaba?önümde yaşanmamış bi yığın gün varken ben sadece oraya odaklanmış onu bekliyorum,heycanlanıyorumm:)

fransiz sokaginda şaraplar,taksimde biralar,bagdat caddesinde ne istersek,bogazda balik,ortakoyde waffle ve sahil kokusu...

uffff kelimeler kelimeler yazsamda tamamlamasam sonunu kimse anlamasa ooohhhh paşa gönlüm böle istiyo yaparım tabii.oohhhh sayfada benim yazarım tabi,ay sanki olmasa nolur yine yazarımm :):)

o çocuğada sinir oldum zaten.gerzek! çok sinir oldum hatta ben bile şaşırdım kendime,ona sinir oldum diye.vay be dedim hakkatten sinir olmuşum ben yauvv :D

ulan kimseye demiycem artık " ben sıkıldım" diye.sanki amerikada olununca sıkılınmıyo gibi bi hava var ya insanlarda."insan yine insan niye sıkılmasın ki :)" bu kimsenin aklına gelmiyomu acaba (düşünce baloncuklarııı)

ışıl ışıl ışıl.

aslında burda zaten yeterince yalnız olmama rağmen nasıl daha fazla yalnızlık isteyebiliyorum anlamdıramadım.herkes gitmişken odadan şimdi öyle huzurlu öyle mutlu girerim ki yatağıma.kıvrılırım.. hayal kurarımm..bir de bakmışsın damla uyumuş..mışıl mışıll hemde..

30 Mayıs 2009 Cumartesi



ne kötü..

geç kalacaksın haberin yok.

ne kötü..

artık seninde keşkelerin olacak.

ne iyi..

bunların birini bile görmicem,uzaklarda olucam..

ve bir mükemmel haber daha senden kurtulmama son onbeş gün..

31 Mart 2009 Salı


Hahahhaha

Hahahaha..hahhaha…hahhaa.. işte böle durduramazmışsın kendini, içinden böleee hoplata hoplata birden çıkıverirmiş ağzından,sora şaşarmışsınn aaa ulan kahkaha attım benn ve işte tam o anda fark edersinn bu kahkaha işi güzelde sanki bi bana güzel,insanlar sana nie öleee hönk hönk bakar anlamdıramazsın.bi daa atarsın kahkaha oohhh döner gidersinn,onlar hala bakakalır senin yayvan ağızlı haline:D sonuç olarak güzeldir kahkaha atmak, bi rahatlarsınnn.esprinin hakkını verirsin.senin kahkaha attığını gören şahsiyette başlar gülmeye belki senin kahkahana güler belki o da karar vermiştir esprinin hakkını vermeye ama güler sonuç olarak atar o kahkahaları içinden en içinden çıkagelir,engellenemezdir.bulaşıcıdır.tedavisi bi kahkaha daa atmaktır. tamam tonlaması yüksektir her ortamda hoş karşılanmayabilir ama güzelliğide ordadır bi anlamda.
Oturursun cosmo da cam kenarına,alırsın karşına Dilara yı,masada 2fincan çay…konuşursun gülersin edersin en son içilmemiş çayların parasını ödeyippp mutlu mesut çıkarsın ordan :D inan umrun olmaz o anda pazartesi sınavmış mınavmış,hem de organikmiş,hiç bi fikrin yokmuş bana mısın demez yani diyemez kahkaha seslerinin arasında kaybolur gider:D

Aahh işte böledir kahkaha atmak.bu bi paragraf bile anlatmaya yetmez onuu.tatmalı hissetmelisindir..hepinize bol kahkahalı bol neşeli günler haftalar aylar .. hahahhahahhahaha :D